Vicdani Notlar(Biraz uzun ve sıkıcı ama sıkıldığınız yerde bırakıp yeniden okuyabilesiniz diye numaralandırdım)

1-Ruh halimi toparlamaya çalışıyorum,herkes gibi ben de şu aralar çok gerginim.
2-Hayatımda işitmediğim hakaretleri son 2 haftada işittim.
3-Benim işittiğim hakaretlerin hiç önemi yok.Biri polis memuru onca kişi hayatını kaybetti ,yüzlerce kişi yaralandı ya da kendini yaralı hissediyor.
4-Her birimizin belki bu noktaya gelirken hatası oldu ama yiğitlik hatayı kabul etmek sanırım.
5-Kendi adıma bana yöneltilen bazı sorulara yanıt verme ihtiyacı içindeyim
6- "Bugün demokrasi ve özgürlük diyorsun 28 Şubat'ta neredeydin?" diyen dostlar, 28 Şubat'ta Ankara'da 20'li yaşların başında hevesli bir televizyoncu adayı olarak Mustafa Karaalioğlu'nun da çalıştığı Ostim TV'de iftar programı sunuyordum.
7- "Olayların ilk gününde nerdeydin? Biz gezi parkındayken medya Plazadamıydın" diyen dostlar, hayatımda 2 kez herhangi bir eyleme eylemci olarak katıldım. İlki üniversitede hocam olan Ahmet Taner Kışlalı öldürüldüğünde Kocatepe Camii avlusunda namazını kılıp Ulus'a kadar slogan atarak yürüdüğümde, ikincisi de 28 Mayıs 2013 akşamı iş makinaları daha fazla ağacı tahrip etmesin diye Gezi Parkı'na gittiğimde ve gecenin büyük bölümü orada otururken.
8-Gezi Parkından ,yıllar sonra muhabirlik yaparak, güzel bir dizi röportaj ve anonsla ayrıldım. O görüntüler "ana akım" medyada gezi Parkı'yla ilgili yapılan ilk haber oldu. O gece ayrılıp iş yerime döndüğümde herhalde bu kadar sivil,sakin,genç,çevreci,barışçı bir kalabalığa kimse müdahale etmez diye düşünmüştüm,2 sabah üstüste tam da 05.00'te yanıldığımı anladım.
9- 30-31 Mayıs sabahları sabah ezanını mütakip saat 05.00 gibi uyuyan gençlerin üzerine,içine, gaz bombaları atarak müdahalede bulundu polis. Solumayan bilmez bu gaz insanı yakın mesafeden solununca nefessiz bırakan ölüyorum hissi uyandıran korkunç bir gaz.
10- 3 yılı aşkın süredir Kanal D'de sunduğum sabah haberlerinin başlangıç saati 06.45'tir. Olayın yaşandığı ilk sabah 06.45 itibariyle o orantısız anlamsız müdahaleyi tüm detaylarıyla ekrana getirdik. Çok erken olduğu için izleyemediniz belki haklısınız.
11-31 Mayıs Cuma sabahı bu orantısız güç kullanımına tepki dalga dalga yayılınca Ankara-İzmir ve Taksim'den canlı bağlantılar,yayınlar yaptık. Bültenlerimizde başka hiçbir şey anlatmadık.
12- Yukarıda Allah var,yalan söyleyemem. O gün yaptığım 2 saatlik yayın meslek hayatımın en zor yayınıydı.
Ancak yine tüm içtenliğimle söylüyorum,hiç kimseden ya da kurumdan yayını şöyle yapalım ya da şöyle yapmayalım diye bir tek cümle duymadım.
13-Bugüne kadar yaptığım hiçbir yayına belki de sabahın kör vakti çok fazla etkisi olacağı düşünülmediği için müdahale edilmedi.
14-Yayınların etkisini twitterda bana edilen hakaretlerden anladım.
15-" Yapılan açıklamalarla iyiden iyiye artan sokaktaki öfkeyi Cumartesi Pazar günleri neden ekrana taşımadınız","Halk tv kadar olamadınız"diyenler oldu...
16-Cumartesi Pazar yayınlanmıyor programımız,sadece haftaiçi. Evet belki de ilk hatayı orda yaptım.Bir istisna yapalım Cumartesi de ekrana çıkayım mı diye yöneticilere sorabilirdim,sormadım.
17-O ilk Cumartesi, 2 gün önce ciddi bir ameliyat geçiren annemi görmeye Ankara'ya gittim. Annem Halk TV'de izlediği manzaradan fazlasıyla etkilenmiş,"ayağa kalkabilirsem beni de Kuğulu Park'taki çocukların yanına götür" demeye başlamıştı.
18-O'nu götürmedim. Biraz uyumasını fırsat bilip kendim çıktım. Kızılay'a gittim. O meşhur biber gazını yakından tattım. Anneme benzeyen ve benzemeyen bir sürü kadın,genç kızlar,çocuklar ve gençlerle birlikte ben de neye uğradığımı şaşırdım. Sadece Atatürk Bulvarı üzerinde duruyorduk. Evet yol trafiğe kapanmıştı belki ama Ankaralılar farklı güzergahlardan geçerken korna çalarak zaten destek veriyordu sanki. Ya da biz öyle sanmıştık. İçimizde taşlı sopalı kimse de yoktu. Polis aniden gaz fırlattı. Kalbim hızla atmaya başladı. Aklıma sevdiklerim geldi,bayılacağım sandım,herkesle beraber Tunalı yönünde kaçmaya başladım.
19- 7 yıldır sabah haberi yapıyorum. Onun öncesinde uzun yıllar muhabirlik yaptım Ankara'da. Çok eylem izledim muhabir olarak. O meşhur Cumhuriyet mitinglerini de Ecevit hükümeti zamanındaki esnaf eylemini de...Kitlelerin psikolojisini biliyorum. 2001 krizindeki esnaf eyleminde Siteler yönünden Tandoğan'a gelen bir grup o zaman çalıştığım tv'nin canlı yayın aracına "vurun Yahudi medyaya" diye saldırmıştı.
20-Bu yaşıma kadar kimseyi etiketlememeye,ayırmamaya gayret ettim. Sadece iyi huylu kötü huylu diye ayırdım belki de. Babamın babası rahmetli dedem, ben çocukken Süleymancı tarikatının Kur'an kurslarına beni de götürüp Namaz kılmayı öğretmeye çalışırdı. Ben zaten okulda öğrenmiştim,hep "aferim"derdi. O Kur'an kursunun ki bana hep "talebe yurdu" derdi tarikatın kursu olduğunu çok sonra anladım.
21-Annemin babası rahmetli dedem Yunan işgalindeki Afyon'da yetişmiş bir "cumhuriyet aydını"ydı,Türkçe öğretmeni bir " münevver". 85 yaşında öldüğü günün sabahına kadar her sabah gazete bayisine gidip Cumhuriyet gazetesini aldı,biz yanındayken bize de köşe yazılarını yüksek sesle okuttu.
22-Ostim Tv'den çok sevdiğim türbanlı arkadaşlarım oldu,Ted Ankara Koleji'nden çok sevdiğim kızlar da,Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden çok sevgili Kürt dostlar,Batıkent'teki mahalleden ülkücü komşular,yine okuldan eşcinsel dostlar,KüçükEsat'tan travestiler,annemin can dostu Alevi Mercan teyzemiz,Hatay'dan Arap arkadaşlar,Ortodokslar,7 yıl önce yerleştiğim İstanbul'da nefes alabildiğim nadir yerlerden Yeşilköy'de Rum dostlar,Musevi komşular...
23- Ben Gezi Parkında hepsini gördüm. İnsanı gördüm.
24- Tek bir dert var orda,ezilenleri,gaz yiyenleri,hakaret işitenleri,yok sayılanları,kendi hesabına kendine sormadan karar verilenleri gördüm.
25-Ben "Türk'üm", "sünniyim" ben, "Aleviyim", ben "Hrıstiyanım,yahudiyim,ateistim", "türbanlıyım" ben,"Kürdüm","Lazım" "eşcinselim" ben,"travestiyim", "transeksüelim" "Ak partiye oyumu verdim" ben, "chp'liyim","MHP'ye oy verdim" ben, "Bdp"liyim...Hiçbirini söylemek rahatsız etmiyor,övünülecek bir şey de yok söylerken bunları. Dedim ya iyi insan mıyım değil miyim ben?
26- Ben faiz lobisi bilmem, banka kredisiyle aldığım evimin geri ödediğim taksitlerinin kredi faizini sor onu da bilmem.
27-Yasadışı örgüt bilmem ben.Kolej Mezunları Derneğine bile maalesef üye değilim.
28- Bu satırları yazarken en son Başbakan Erdoğan, "Gezi Parkı'na büyük abdestini yapanlar var,orası idrar kokuyor" demiş,Hülya Avşar'la görüşmeye girmeden "o park boşaltılacak" demişti.
29- İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, "gençler sizinle yüzyüze görüşelim" diye Tweet attı az evvel,"24 saat içinde park dağıtılacak,hazır olun" yazmış birileri de twitterda!
30- Vali Bey'e güvenim kalmadı ne yalan söyleyeyim. 11 Haziran Salı sabahı bu kez tam da benim yayına girdiğim saatte Tweet attı, "Akm ve heykeli temizleyeceğiz,başka bir amacımız yok,Gezi Parkı'na dokunulmayacak" dedi,günlerdir meydanda hazır olan Dha yayın aracı "temizliğin" görüntülerini canlı geçmeye başladı. Ben de önümden akan görüntüleri anlattım. Hep özlediğimiz orantılı müdahaleyi ve bir de molotof kokteyli atanları gördüm ve şaşkınlığımı da yayındaki sözlerimle ifade ettim. Bunlar kimdi ve neden hemen yakalanmıyorlardı? Neyse ki gün içinde o molotoflulardan 70'inin yakalandığı açıklandı. Gece de Gezi Parkı'na girildi ama! Gaz bombası Park'ta revir olarak kullanılan bölüme ve antikapitalist müslümanız diyenlerin kurduğu çadır mescide düştü.Vali söz vermişti,defalarca Tweet attı, girmeyeceğiz dedi,girdi. Ben de ona güvenerek ekrandan "telaşlanmasın parktakiler,oraya girilmeyecekmiş" dedim, kendi adıma özür dilerim.
31- Bu sabah dün Başbakanın "bir yakınımın gelini" diye bahsettiği kişiyi bulup röportaj yapmış bir gazete. O'nu okudum. 70 kadar erkeğin türbanlı diye bir kadını darp ettikleri iddiası tüylerimi diken diken etti.Hemen gereken yasal herşey yapılmalı,bu kişiler bulunmalı,cezalandırılmalı. Bir tokat dahi attılarsa en büyük şerefsizliği yapmışlar. Onlar adına ben defalarca özür dilerim.
32- Dolmabahçe'de gazdan etkilenenlerin Valide Sultan Camii'ne girdikleri ve orda ilk müdahalenin ardından ambulanslara konulduklarını gördüm. Haberlerde de "cami revire döndü" diye anlattım. Bir gün sonra camide çekilmiş boş içki kutularının görüntülerini de gördüm. İçtiler diyemem,sadece kutuları gördüm. Eğer içtiklerse onlar adına ben özür dilerim.
33-Eylemlerle ilgili çekilen her görüntüyü geceler boyunca,yerli yabancı tüm ajanslardan ve mobeselerden youtube videolarından izledik. Gözlerimiz artık daha bulanık görüyor. Ama Allah var yalan söyleyemem,ellerde çok Türk Bayrağı gördüm ama yakılan bir Türk Bayrağı görmedim. Bir görüntüde yakılmaya çalışılan bir İsrail Bayrağını "burası yeri değil" deyip söndürmeye kalkanları gördüm.Eğer herhangi birinin eli Türk Bayrağına uzandıysa onlar adına da özür dilerim.
34- Sayın Başbakan,bu iddialarının görüntülerini de kamuoyuyla paylaşacakmış,bekleyip görelim derim.Sayın Başbakan,mağdurların sesi olarak bugüne kadar hiçbir siyasetçiye nasip olmayan halk desteğini gördü,hala ne kadar sevildiğini bana gönderilen mesajlardan anlıyorum,sırf bu sevgiye saygı için bile bekleyecek sabrı gösterelim.
35-Avrupa Parlamentosu bizi kınamış, Avrupa'yla ipler atılıyormuş. Ab ile müzakerelere başlandığı gün Ankara'da büyük kutlamayı haberleştirmiştim ve açıkcası hükümetin üyelik yolunda demokratik açılımlarına hep hevesle bir vatandaş olarak destek verdim. Bugün bu hedeften vazgeçildiğini de yapılan açıklamalarla öğrendim.
36-Eğer bir komployla karşı karşıyaysak(uluslararası, Amanpourlu, faiz lobili,derin devletli medyalı,vs...) bu komployu tek çökertecek kişinin de Sayın Başbakan olduğunu gördüm. "Benim polisim" dediği gibi "benim çapulcularım" "benim sarhoşlarım" "benim alevim" "benim komünist vatandaşım" "benim eşcinsellerim" "benim metroda öpüşen gençlerim" dediği gün cümlelerinin sonu nasıl gelirse gelsin, istediği takdirde,1 oyum var,o oyum da başkanlığı için O'na olacak...
37- Sayın Başbakanın eleştirilerin dozuyla paralel artan sert ve ayrıştırıcı söylemleri( idrar kokuyor,büyük abdest,çapulcular,vs...) ve savunma mekanizmasıyla sarıldığını düşündüğüm Kışla kararlılığı bir parça esnerse Park'taki gençlerin artık yaz tatillerini geçirmek üzere evlerine döneceği, kamuoyunun konuya ilgisinin azalacağı ve orda olduğu söylenen illegal örgütlerin de dipsiz kuyularına döneceği kanaatindeyim.
38-Bu işi çözerse Sayın Erdoğan çözecek. Sandıkta bir "gezi ağacı koalisyonu" olamayacağını ve bugüne kadar çoktan Park'taki pasif direnişin içinde yer alması gereken ana muhalefet liderinin de yardımcısını ve milletvekillerini birkaç gece daha parka göndermenin dışında bir adım atmayacağını düşünüyorum bir seçmen olarak. Umarım ben yanılırım.
39- Ve yapılan son açıklamalarla korkarım park için birkaç gece daha yok. Eğer gençler eve kendi insiyatifleriyle döndürülemezse topyekün bir müdahalede burnu kanayacak her bir fidan için de şimdiden ben bu şiddet sarmalını durduramamış olacağım için özür dilerim. Umarım yanılırım.
40- Dostlar yarın sabah bu sezonun son yayınına çıkacağım. Okullar kapanınca bizim sabah erken uyanan izleyici gider ve biz sabah habercileri de tatile çıkarız. Bu tarih tamamen çooook önceden planlanmış bir tarih yani olaylarla ya da yayınlarımızla hiçbir ilgisi yok. Önümüzdeki sezon da İnşallah aynı özgür mecrada ve kanalda karşınızda olacağım,telaşa ve gereksiz dedikodulara lüzum yok!
41- Umarım sezonun son sabahında kötü sürprizlerle karşılaşmaz,geceden hazırlayacağımız güzel haberlerle noktayı koyarız. Bir tanesini dünden hazırladık. Geride bıraktığımız bir koca sezonda neler yaptık? vicdanımız neden çok rahat onları anlatan bir haber yazdım, Edirneli kanser hastası Dilek'i canlı yayına çıkardığımız günü,Müslüm Babanın vefat ettiğini duyurduğumuz günü, Reyhanlı patlamaları sonrasında anlamsız ve sonradan kaldırılan yayın yasağına rağmen acıları ve en taze bilgileri nasıl paylaştığımızı,Ustamız Mehmet Ali Birand'ın ardından yaptığımız o en acı yayını,hepsini hatırlatan bir haber hazırladık. Umarım o haberi ekrana getirecek vakit bulabiliriz yarın sabah. Umarım yine bir şafak vakti sıcak gelişmesinde altüst olmaz planlarımız!
42- Ve yine sizden özür dilerim,gücümüz bu kadarına yetiyor. Bunca yılın ardından size daha çok ekran başında olduğunuz bir saatte ulaşacak pozisyon elde edemedik. Sabah erkencilerle buluşmaya devam edeceğiz.
43- Yarın 17 milyon öğrenciyle aynı anda çıkacağımız tatilde ben ne mi yapacağım? Geç tanıştığım ama sevdiğim,şu günlerde "örgüt,provokasyon,baş belası" diye tanımlanan twitterda olacağım. Yine sadece vicdanımın sesiyle yazacağım.
44-Sonbahara kadar ekran vasıtasıyla kahvaltı sofranıza konuk olamayacağım ama kimbilir belki Kızılay'da,Taksim'de,Gündoğdu'da,Cumhuriyet Meydanı'nda bir yerlerde karşılaşırız.
45- Umarım yeni yayın döneminin ilk programını ülkemiz adına çok sevindirici haberlerle açarım.
46- Son olarak yarın erken uyanırsanız bize bir göz atın ve şimdiden bu sezon için üzerimde olan hakkınızı da helal edin.Tüm sezon yine en çok izlenen haber bülteni olduk.
47-Gönlünü kırdığım kimse varsa affola...
48-Haddimi aştıysam affola...
49-Allah ülkemizi ve çocuklarımızı korusun
50-Allah yar ve yardımcımız olsun...

Reply · Report Post