Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Aralık '09

 
Kategori
Ankara
 

Hepimizde bir Ankara vardır

Hepimizde bir Ankara vardır
 

Denizimiz yok sanmayın! Var!


Bir ileti aldım sevdiğim bir arkadaşımdan, yanında Ankara'ya ait onlarca fotoğraf göndermiş.. Fotoğraflar siyah-beyaz, "biraz flu çekilmiş galiba?" dedim, gözyaşlarımı silince bunun doğru olmadığını anladım.. Biz o Ankara'yı özlüyoruz sanırım?

Ben de altına hatırladıklarımı ilave ettim.. Bakın neler yazmışlar Ankara'yı sevenler.. ; (CK)

ANKARA'li olmakla ilgili bu mesaj dolastikca biraz degisiyor, bende 1-2 sey cikarip ekleme yaptim. :-))

Asagidakilere gore ben 4/5 Ankara'liyim. Gerci artik Cinnah'i, Guvenlik'i bile tek yonlu olmus, ana caddelerin dibine bile 5-10km de bir dev alisveris merkezi kondurulmus, daha az yesil vs. vs. Ankara'li olmak istemiyorum...

Ankaralı Olmak...

Eger Akün Sineması'nda zar zor yer bulup en önden film seyrettiyseniz... Artık bir alışveriş merkezi haline gelen güzelim Yeni Sahne'de keyifli oyunlar izlediyseniz...

Tunalıhilmi'nin pazarları trafiğe kapalı olduğunu anımsıyorsanız... ARI'nın bir TRT stüdyosu değil de, sinema salonu olduğu dönemi hatırlıyor ve eski alışkanlıkla hala öyle adlandırıyorsanız...

Amerikan pasajından taklit kot, parfüm, şampuan aldıysanız... 'Goralı' sandviçin ilk olarak Kızılay'da Sakarya Caddesinde pasajda 'Goralım' büfede yapılıp satıldığını, İstanbul işi olmadığını biliyorsanız...

Karanfil denildiğinde aklınıza çiçek isminden önce Karanfil Pasajı, gümüşçüler ve sahaflar geliyorsa... Sakarya denildiğinde şehir değil de, çiçekçilere rağmen balık ve alkol kokan 'Sakarya Caddesi' aklınıza geliyorsa...

Okulu kırıp 'Papazın Bağı'na gittiyseniz ve semaverde demlenmiş çay içtiyseniz, yanında da gözleme yediyseniz... Levi's, McDonald's açıldığında (Atatürk Bulvarı) kapılarındaki kuyruğu gördüyseniz ve hatta girdiyseniz....

Zafer Carşısı'nın altından elden düşme kitap, dergi aldıysanız... Kurtuluş Parkı'nda bir buz pateni sahasi olduğunu biliyorsaniz ve oraya kaymaya gitmişseniz....

Kızılay'da, tüp geçidin orda ufacık pul gibi bir şeyle kuş gibi öten adamı biliyorsaniz.... Vişneli-çikolatalı pasta, boza deyince aklınıza Akman Pastanesi geliyorsa...

Koprülü kavsağı, metro durağı olmayan bir Ankara size normal geliyorsa.... Bahçeli yediye sadece o civarda oturan bir arkadaşı ziyaret etmek için gittiyseniz...

Ilk kumpiri Tunalı'da KITIR'da yediyseniz (zeytinsiz ve turşusuz)... Döneri, Sakarya'da Hosta'da yemeyi seviyorsaniz ...

Margharita Pizza'yi, Körfez Pastanesi'ni biliyorsaniz... Eskişehir Yolu'nun 2 şeritli ve boş halini biliyorsanız...

Arkadaşlarınızı en az 10 yıldır tanıyorsanız... Hala 9'da karar verip 9 çeyrek seansına yetişiyorsanız... Bunu zavallı Istanbullulara anlatırken büyük keyif alıyorsanız...

Airport Disco'nun açıldığını hatırlıyorsanız.... Nüans Bar'da, A Bar'da (=Inside) canlı müzik dinlediyseniz...

Ziya Gökalp Caddesi'nin orta şeridinin sadece otobüsler için olduğu ve lastik izinde dalga dalga göçtüğünü görmüşseniz... Kuğulu Park'taki salıncaklarda sallanıp, balon ve kağıt helvası aldıysanız...

Sheraton Otelin yerinde önceden Kavaklıdere üzüm bağlarının bulunduğunu biliyorsanız... Karum'un icinde piyasa yaptıysanız, 'Çoook Şeker' açıldığında koşa koşa gidip bir torba şeker aldıysanız...

Vakko'nun, Gima'nın, YKM'nin önünde birileri ile buluştuysanız... Seğmenler haftasonu aile eğlenceniz olmuşsa...

Serender Pastanesi'nde 'kanyaklı' yediyseniz... Eskişehir Yolu'nda Söğutözü Köprüsü'nün sadece bir ufak kavşak olduğunu hatırlıyorsanız...

Oran'a, ODTU'ye "Buralar da nereler, şehir dışı be..." dediyseniz.... Hava kirliliğinden dolayı okullarınız tatil edildiyse ve siz o gün hiç eve girmediyseniz.. .

Eski Deutz servis otobüsleriyle okula gittiyseniz.... Anadolu Lisesi sınavına girerken sadece iki lise tercihi yapabildiyseniz....

Denizatı deyince deniz ve okyanus canlılarından başka şeyler anımsayabiliyorsanız... Gölbaşı'na yemeğe değil, pikniğe gittiyseniz...

Turizm Bakanlığı binasının yerinde tarla olduğunu hatırlıyorsanız... Otobüse Ulus'taki otogardan binmişliğiniz varsa...

Gençlik Parkı'nda birilerinin nikahına gidip, havuzunda bisiklete binip, akşam da lunaparkta uçan sandalyelere, galaksiye, çarpışan arabalara binmişseniz... Okul gezilerinde mütemadiyen Anitkabir'e, Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ne, Resim Heykel Müzesi'ne, Atatürk'ün evine, Meclis'e gitmişseniz...

AOÇ'de içindeki kafeteryadan fındık fıstık alıp maymunlara verdiyseniz, filin o çitleri atlayıp atlayamayacağını hesap ettiyseniz... Çıkışta köfte ekmek, üzerine de AOÇ dondurması, pamuk şeker yediyseniz...

AOÇ'deki tren yolunda tren geçerken beklediyseniz... Kuğulu Pasajı'ndan alişveriş yapıp, Aynalı Çarşı'daki pet shopları gezmeyi adet haline getirip, ordan poster alıp siyah çerçeve ile çerçevelettiyseniz...

Metro inşaatı sırasında Kızılay'ın trafiğe kapatılıp koskoca Atatürk Bulvarına eski banliyö trenlerinin vagonlarının yerleştirilip onların Cafe & Pastahane yapıldığını hatırlıyorsanız ve hatta soğuk kış günlerinde orda bir fincan çay veya sahlep içip simit, tost ve sandiviçinizi yediyseniz... Meram Pastanesi'nden, Sim'den dondurma yediyseniz...

Devlet okulunda okuduysaniz "Siz paralı biz beleş ..... kolej.." diye bağırdıysanız.... Tadım pizzada içeriye alınmak için merdivenlerde adınızın okunmasını beklediyseniz ve sonrasında 'kim daha çok dolduracak' yarışına girerek salata barı talan ettiyseniz...

Ankara dışında hiç bir yerde simit yemekten zevk alamıyorsanız ve simide en yakışan içeceğin ayran olduğunu biliyorsanız... Migros AVM'nin yerinde, (şimdiki adıyla 'Ankamall'), daha öncesinde Et Balık Kurumu mezbahasının olduğunu biliyor ve etrafa yayılan kötü kokuları anımsıyorsanız...

TRT 23 Nisan Çocuk Şenlikleri'ni canlı seyrettiyseniz, hatta ekipteyseniz, yurtdışından size arkadaş geldiyse... ODTU' ye -özellikle şenlik zamanı- kimliksiz girme numaralarını, Meclis kavsağını arabada ya da otobüste yaklaşık 45 dakikada geçmenin ne demek olduğunu biliyorsaniz...

Anıttepe size Anıtkabir'i olduğu kadar yüzmeyi de ifade ediyorsa... 'Batıkent'in, şehrin dışında, sosyal olanaklarıyla tasarlanan bir site-kent projesi olduğunu hatırlıyorsanız...

Aylık kartla otobüse sınırsız binmenin tadını biliyorsaniz... Tandoğan meydanında 'kütahya porselen' yerine işeyen çocuk heykellerinin olduğu havuzu hatırlıyorsanız...

Kumrular'da Ofis'te yeşil mercimeğin popüler olduğu dönemde çorbadan baklavaya her türlüsünü yediyseniz... F 34 öğleden sonra disco partilerine katıldıysanız ve sonrasında acıkıp Hacı Arif Bey'e gittiyseniz...

Kavaklıdere sineması/pasajı içindeki küçücük gümüşçü dükkanında, metal grupların isimlerini, ücretleri lira yerine 'tokat' kurundan belirlenen gümüş kolyelere yazdırdıysanız... Otomobille pikniğe gittiğiniz, mangal yaptığınız ve hatta çamura saplandığınız yerlerde şimdi ikamet ediyorsanız...

Ankara'nın 'alışveriş merkezleri'nin Kocabeyoğlu ve Soysal İşhanları olduğunu hatırlıyorsanız... Ulus Atatürk heykelinin orada Ankara'nın en güzel dondurmacısı 'Mişmiş'den sakızlı dondurma yediyseniz...

Zaman zaman direkleri cikiveren troleybuslere binmisseniz, Bu saydıklarımız içinizi sızlattıysa ve son cümleyi tahmin ediyorsanız...

Ankaralısınız demektir. Muhtemelen otuzunu geçmiş...."

Evet! Ben de Ankaralıyım! Evet! 30'umu geçeli 23 sene oldu.. Orana vurursak, %120 Ankaralıyım... Fazla kısmım aşağıdaki mesaja eklediklerim...

Keçiören'i anlatmamış, Hisar'dan bahsetmemiş, Cebeciyi, Dörtyol'u, Mamak, Abidinpaşa'yı hatırlamamış.. Hacettepe'den, Samanpazarından, Bit Pazarından, Etfaiye meydanından, Opera'dan, Osmanlı Bankası, Ziraat ve İşBankalarının binalarından bahsetmemiş.. Biz de oralarda büyüdük.. İstasyon Binası, Paraşüt kulesi, Eski Hipodrom..

Akköprü, Hıdırlık Tepesi, unutulur mu? Marmara havuzunda yüzülmemiş olur mu hiç? Augustos tapınağı, Etnoğrafya Müzesi kimbilir kaçımızda ne etkiler bırakmıştır?


Burası Ankara! Aklıma gelenleri yazarken, diğer hatırladıklarım tıkır tıkır geçip gidiyor gözümün önünden ve "eyvah! hangisini yazmadım acep?" diyorum..

Örneğin Ankara Palas, Kızılay Binası, Merkaz Bankası.. Kızılay'a "gökdelen yapılıyor!" denildiğinde "get lan! o kadar yükseğe ben hayatta çıkmam!" itirazını yapmadınız mı?

Eski Meclis yok bu yazıda, Akman var ama.. Mişmiş var ama, Tarihi Çiçek Lokantası unutulmuş.. Sosyal, Kocabeyoğlu tamam da, Anafartalar Çarşısı, Modern Çarşı, YIBA Çarşısı çabuk unutulmuş.. Lise maçları için 19 Mayıs'ın dış sahalarında kar, yağmur, soğuk demeden, bir simit, çeyrek ekmek arası "tükürük köfte" ile dikildiğimiz yok..

Sinema 70, Eti sineması, Cep Sineması, Gölbaşı Sinemasında "parça film" ilaveli "devamlı matinelerde" Aydemir Akbaş'lı, Feri Cansel'li filmler seyredildiği yok burada..

Atatürk Spor Salonunda "Milliyet Liseler Arası Müzik Yarışması", rahmetli "Barış Manço - KurtalanEkspres" ve yine rahmetli "Cem Karaca ve Apaşlar", "Ersen ve Dadaşlar" konserleri yok..

Ulus'ta, "arkanı Meyve-Sebze Hal'ine verince" sağa, Ankara gençliğinin en erken bitirdiği "mektep"e, (Kârhane'ye, ) Bent Deresine inen yokuş, düz gidersen Hacı Bayram Camii'ne giden cadde, soldan aşağı Zincirlikuyu Camii, Şehir Çarşısı, arka sokaktan kalkan, "station wagon chevrolet" Aydınlıkevler - Ulus dolmuşları unutulmuş.. Tam köşede, tepesinde Ankara için acı anıları olan bir "uçak kazası yaşadığımız" belkide Ankara'nın ilk süper Marketi, Gima unutulmuş..

Adliye Sarayının Anafartalarda, Anafartalar Ortaokul ve Lisesinin yanındaki binası, Çıkrıkçılar yokuşundaki manifaturacılar, ev, mutfak eşyaları satan gülümseyen sakallı hacı "dükkan sahipleri" hamam tasının içinde neredeyse kararmış su içinde "yumuşatacağım diye debelenirken çene çıkartan, yanında çam sakızı taneleriyle satılan çengel sakızlar", "kan - damar hastalıkları tedavisindeki en canlı ilaç" "sülükler"in camlarına vantuzlarını yapıştırdıkları cam kavanozlar unutulmuş..
Yenimahallenin "ikikatlı evleri", troleybüs seferleri, 5. Duraktaki Dedeman sineması yazılmamış..

Tamam! "Benden bu kadar!" diyerek bırakmalıyım... Hepsini ben mi hatırlayacağım yahu?

Şimdi birisini bekliyorum.. "Celalettin, senden daha fazla Ankara'lıyım, çünkü sen de şunları unutmuşsun!" desin ve benim unuttuğum, ya da, bilmediğim ANKARA'yı yazsın..
Sevgilerimle...
Celalettin

 
Toplam blog
: 22
: 1234
Kayıt tarihi
: 11.10.08
 
 

Ankara'lıyım. 2 çocuk babasıyım. Evliyim tabii ki.. Bir "Ankara aşığı" diyebilirsiniz bana. Beşiktaş..